20 Ocak 2010 Çarşamba

78’liydik; Çakı Gibi Gençlerdik

Alışamadıysak bugünün hay huyuna
Gencecik beyinlerimizde
Dağ gibi fikirler uçuştuğundandır zamanında.
Unutmuştuk gençliğin en deli çağında
En dolu çağını yaşamak için
Rüyalarda bile pembenin ne olduğunu.
Büyük davalara adanmış bedenlerdik,
Bir ölür bin dirilirdik
Devlet-i ebed müddet için!
O devletin derinliklerinde
Bizi yemenin planlarının yapıldığını bilmeden.
Kimi yumruklarıyla kırmaktan yanaydı
Yetmedi silahlarıyla,
Karşı fikirlere sahip olanların
İkna nedir bilmeyen dik başlılıklarını.
Oysa öğrenmemişlerdi
Fikir sahibi olmanın, insan olmanın ilk şartı olduğunu
Ve karşı fikirlilerin de
Fikir sahibi insanlar olduğunu.
“Ben” yoktu bencilleşmeyen benliklerimizde.
“BİZ” diyorduk, biz; hem de sağlı sollu.
Çoğumuz köylüydük köyü bilmeden
Ve de işçiydik daha bir işte çalışmadan.
Emekçiler kırsal kesimdekiler direnişte
Yoldaşı olacaktı ötekilerin.
Biz köyü de şehri de…
Uyandıracaktık jilet değmemiş tüysüz suratlarımızla.
Aşk güzeldi, sevda kutsaldı da
Sevişmek ayıptı nikâhsız talaksız
Bugünün edepsizliğine inat.
Hormonlu değildi gıdalarımız
Ev ekmeği, köy bulguru
Belki ondandır
Bir kızla konuşurken hasbelkader
Lav gibi, volkan gibi kızarmamız.
78’LİYDİK, ÇAKI GİBİ GENÇLERDİK

78’liydik
Çakı gibi, dağ yürekli gençlerdik
Her an tetikdeydik:
Diyarbakırlı Yusuf,
İzmirli İlyas, Çorumlu Salim
Konyalı Hasan, Ordulu Ahmet
Hep birlikteydik.
Biz kavgaya bulaşmamak için
Kavga ettik, damarlarımızdaki deli kanla.
Başardık sokağa düşmedik
Papağanı olmadık içi boş sloganların,
Okuduk doyduk; acıktık yine okuduk.
Bu yüzden pek severim kâğıt kokusunu
Kitaptaki toz şimdinin sürmesi gibi
Güzel gelir gözlerime hâlâ,
Ve alışamadıysam tuşlarına cep telefonunun
Mesajımı hâlâ kâğıtlara yazmam bundandır.
Bundandır her akşam haberleri tekrar tekrar dinlemem
Evdekilerin söylenmelerini dinlemeden.
Bundandır üstüme vazife gibi ilgilenmem
Dünyanın bütün meseleleriyle.
Bir orman yangınında ağlamam,
Ruanda’da soykırıma karşı çıkmam
Bağdat’ta, Gazze’de, Filistin’de
Filipinler’de benim de bir parçamın kalıvermesi bundandır.
Japonların balina avuna ben de karşı çıkarım
Yeşil Barış gemisiyle.
Ülkemin yoksullarıyla, garipleriyle olurum
Varlık içinde olup yaşadığımız yokluğa isyan yürüyüşünde.
Çözerim daha binlerce meseleyi
Elim, kolum, cebim, dilim… bağlı olsa da
Çözümünü bilip hüzünlenmem bundandır.

Bilirim Ankara’nın kötü bir terzi olduğunu,
Giydirdiği gömleğin her gün daraldığını daha da
Patlayan dikişlerini; dökülen, sökülen dişlerini…
Ben dikerim, ben tamir ederim kırıp döktüklerini
Fikrimi soran varmış gibi her gün, her an.
Olsun elimden gelmiyor başka türlüsü
Görmedik, alışmadık, yaşamadık başıboş mal gibi, davar gibi.
Anlayamadıysak bugünün vurdumduymazlığını
Neme lazımını, aymazlığını… bundandır!

78’liydik, çakı gibi gençlerdik
80’deki paşalar hiç anlamadılar bizi.
Şartlar olgunlaşınca düdüğü çalıp
Dizdiler mahzenlere, izbelere sağlı sollu hepimizi
Karıştırıp barıştırdılar olmayan akıllarınca.
Önce kitabı yasakladılar, sonra düşünmeyi
Fikrin suç olduğu tek ülke kalmamız bu çağda
Bundandır.
Bundandır çocuklarımızın
Başka bir dünyada gözlerini açışları,
Ve dillerinde başka kelimelerin işgali
Bizimkine hiç benzemeyen.
Onlara birey olmayı öğrettiler
Bir şey olmayacaklarını bildikleri için…

Elimiz, kolumuz, beynimiz bağlandı
Renkli camın karşısında
Koptuk köklerimizden, koptuğumuzu bilmeden
Köşelere göz diktik, dönebilmek için
Çalışmadan, üretmeden, düşünmeden…
Bugün bön bön bakıyorsak perişan halimize
Bundandır.

İsyankârsa ruhum,
Kavgalıysam aksayan bir dişlisiyle bile toplumun
Ve acısını yaşıyorsam tüm hücrelerimde
78’li olduğumdandır
İnsan olduğumdandır
Ve… Adam olduğumdandır. Ne çare,
Elimden, gayrısı gelmediğindendir.

Tevfik Yaşar Tekeli

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder